This is default featured slide 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

Sunday, February 28, 2010

Yağmur ve Kar gitmesin :((


Ben oldum olası yağmurlu havaları çok sevdim. Şöyle gün ortasında hava kapanır, toprak kokmaya başlar ya... Uzaktan gümbür gümbür bulutların sesi gelir. Sonra şimşekler çakaraktan yağmur başlar. İşte o zamanlar gerçekten huzur doluyorum. Sanki dünya tüm gerçekliğinden kurtulup o an fantastik bir yere dönüşüyor. İçinde daha kolay barınabileceğim bir yere. Aynı şey kar yağdığında da oluyor. Doğrudan Alice İn Wonderland moduna geçiyorum. Bir hafifliktir başlıyor bende.

Bu resimler cep telefonumla çektiğim bir videodan alıntı. Arkadaşlarla sahil kenarında çay keyfi yaparken aniden bastıran fırtına.. Millet kaçarken ben storm chaserlar gibi -yağ yağğ patlat bi şimşek! şeklinde psikopata bağlamıştım.
Hele ki akşamları pencereyi aralayıp yağmur sesiyle uyumak gibisi var mı? İnternetten geçenlerde yağmur, fırtına, şimşek, dalga sesi indirdim ("nature sounds" yazarak google da aratabilirsiniz). Akşamları süper gidiyor. Bazen ofiste de açıyorum. Şimdiye kadar bunu anlamlı bulanına rastlamadım. Niye ki?
Şimdi yaz geliyor işin yoksa 40 faktör güneş kremini sür dur..

Friday, February 26, 2010

Keçe Deliliğim Start Aldı !!


Şu sıralar nereye dönsem gözüme keçe bir broş takılıyor. Dedim ki ben bundan kendime yaparım. Dün rengarenk bi sürü keçe aldım. Hedefim ne tahmin edin ! Latte broşu yapıyorummmm !!

Şu an laptop kucağımda bir keçe yığını içinde oturuyorum. Ağzım kulaklarımda. Bitsin ilk iş resimlerini burda görücüye çıkarıcam. Lattemmm kavuşucaz az kaldı :)

Wednesday, February 24, 2010

Beşiktaş Pazarı Deneyimleri Vol-II

Beşiktaş pazarından aldığım cicilerden ilki bu küçük çantalar oldu. Bilinçaltım bir yandan almaaaa almaaaa napcan bunları diye bağıra dursun ben tokidoki olsun çamurdan olsun diyerekten havada kaptım bu canavarı. Diğerini görünce de bi tansiyonum düştü ayy bu da benim olsun dedim. Şimdi evde içine yatacak kadar ciciş çanta var. Sürekli gözümün önünde tutuyorum eyecandy olarak.
Tokidoki 5-TL
Pembe olan 3,5-TL
Ebay'de satılan en dandik tokidoki çantasının 40 Dolar falan olduğunu görünce yaşanan mutluluğun değeri ise paha biçilmez:)


Tanesi 2.5-TL olan bu taçları da almayanı dövüyolar zaten. Leopar desene olan zaafımı kullanan satıcı milleti atak yapıp heryeri bunlara doldurmuş sayın blogumun okuyucuları..


Burberry çakması olan bu sweatshırt'ü daha 2 hafta önce Beşiktaştaki bir dükkandan 20-TL'ye almıştım. Yıkıyorum yıkıyorum ne taşı düştü ne ağzı burnu kaydı. İlk Yenisahra Pazarı'nda görmüştüm fiyat sordum 40-TL (yuh!), bu pazarda sordum 25-TL. Bir şey ters ama ne?!

Bu arada ben bu resmi çekerken tezgahın sahibi çekmiyim diye parmağını sallıyodu. Bi daha ki sefere böyle bir şey olursa -I m just a tourist. Ben sadece foto falan diycem. Bir rivayete göre bende kuzey Avrupalı tipi varmış. Görücez var mı yok mu:)


Bunlar da ilerki tarihlerde gerçekleştireceğim DİY projelerim için kumaş, fırfır,kurdele vs vs... Bir diğer fetişim İkea kumaşları. Kocaman 2 kanat perde yapacağınız kumaş parçalarını 5-TL'ye bulabilirsiniz. Ceket bile diktirmeyi düşünüyorum. Olur mu ki?

Bu ablanın da şalına bittim. Sinsice arkadan yaklaşıp bu resmi çekerken esnaf beni kapkaçcı zannedip alarma geçti. Sokak modası, blog, merak falan diye açıklamaya girsem faydasız olacak yavaştan uzaklaştım.

Pazar deneyimleri devam edecek...

Monday, February 22, 2010

Beşiktaş Pazarı Deneyimleri Vol-I


Ben tam bir pazar delisiyim !

Saatlerce aç susuz semt pazarlarında dolanabilirim. Bu yıllar önce üniversitede Kadıköy Salı Pazarı ile başladı. Düzenli olarak pazarın her yerini tavaf eder çer çöp bir sürü şey alıp eve gelir mutlu mesut uyurdum.

-Hımm. Bu yer minderinden elbise yaparım..
-X-Men t-shirt 12 yaş. Bu bana body olur...
-Bu çamaşırın baskısını çantama dikerim...

Bugün bile en sevdiğim ıvır zıvırlarım pazarlardan çıkmadır. Bi kere çok sıcak ve samimi geliyor o ortam. İstersen bin çeşit don karıştır tezgahta, istersen gözlük dene. Kimse sana karışmaz. En nadide şeyleri 3 kuruşa bulursun. Bi yandan da -Zara bizi kazıklıyormuş yaa diye sitem edersin.


Alın size örnek. Tokidokiler. Ben şahsen süt kutusu LATTE ile aşk yaşıyorum. Nerde bir tokidoki deseni görsem ete koşan zombiler gibi oluyorum. Bu cicilerden değil ama büyük boy çantasından aldım.


Buyrunuz bir diğer fetişim. Deli gibi çorap alıyorum. Baktım etek ve elbise giymek acayip rahat. Annnemin dediği gibi "Efil efil :)" Bir sonraki alışveriş listemde gri leopar desenli olanı var. Bir kombin yapcez artık..Cesaret!!!



Heryerde acımız büyük! gözlükleri var. Zilller bi de güzel duruyor ki. Lazerle göz çizdirdim diye kalitesiz bir şey almak istemiyorum. Ama aklım kalmıyor değil.

Bir kere erkek arkadaşımı götürmüştüm. Abercrombie ve Lacoste'ları görünce isyan etti kendisi :) Bütün millet burdan giyiniyomuş demekki vay adiler diye.

Beşiktaş Pazarını tavsiye ediyorum. Hem çok büyük hem de bi sürü çeşit var. Kitaptan kumaşa ne ararsanız artık. Aldığım şeylerle ilgili resim ve yazılar sonraya kaldı. Yarın erkenden iş var. Şerbet kaçar :)

Sunday, February 21, 2010

İlk Post... Let's Roll :)

Herşeyi ertele ertele baktım ki çok çalışmaktan ve herşeyi aynı anda düşünmekten pek bi fena olmuşum. Son bir kaç sendir kendime şımarık ve bencil olma hakkını tanıdım. Artık kim ne yaparsa yapsın sadece kendimle ilgileniyorum. Bu blog da kendi kendimi şımartmak için.. Şimdilik ukala yorumlarımı, alışveriş manyaklığımı, kitaplarımı, animelerimi ve caponlarımı burada doya doya yazıp oh çok da güzel oldu, aferin diye kendi kendimi yatmadan önce öpüp şımartmayı düşünüyorum. Okumak, dinlemek veya izlemek isteyen olursa buyursun. Misafire bayılırım :)