This is default featured slide 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

Saturday, May 29, 2010

Galata Moda Vol.2

İdil Tarzi
Zeynep Erdoğoğan
Zeynep Erdoğan'ın süper bolerosu 180-TL
Günseli Türkay
Kiki Design'ın gömleği 80-TL
Bu sene Güzel Sanatlar Fakültesi 3. sınıf Öğrencileri Galata Moda için 80'li yılların popüler dizilerinden esinlenerek çeşitli tasarımlar hazırlamışlar. Yaşasın hayalgücü :)

Knight Rider (Kara Şimşek) bu elbiseye ilham kaynağı olmuş.

The Cosby Show (ben aradaki organik bağı çözemedim ama)
Casio Saat

Galata Moda'da Arzu Kaprol

Benim için bu sene Galata Moda'ya Arzu Kaprol damgasını vurmuştur. Budur! O ne renktir. O ne formdur... Elimi neye attıysam ayrıca sevdim. Ama gelin görün ki fiyatları resmen kalbimi kırdı. Bir bolero'ya 750-TL verilir mi yahu :)

Anneee bana bunlardan yapsan..

Galata Moda 2010 Vol.1


Kaç yıldır yok uyku tatlı geliyor yok uzak diyorum bu sene sabahın köründe üşenmeden kalktım Galata Moda Festivali'ne gittim. 1 aydır tuttuğum nefesimi artık verebilirim. (Festivalin başlangıç tarihini ofisteki takvimimde bile işaretleyip kalp içine almıştım :)

Uygun fiyatlı şeyler bulursam deli gibi alışveriş yapacağım diye kendimi şartlamıştım fakat 4. gününde pek çok tasarım bitmiş, büyük bedenler kalmıştı. Üstelik ne beğendiysem acayip pahalıydı:( Yine de kendime Simay Bülbül'den bir şal aldım. Resmini aşağıda görebilirsiniz.

Ben standları gezerken NTV Bahar Korçan ve İdil Tarzi ile röportaj yapıyordu. Fotoğraf çekmeden önce mutlaka tasarım sahiplerinden izin istedim. İdil Tarzi'nin standında bir bayan bana fotoğraf çekmeyelim dedi. Kocaman gözlükleriyle tanıyamadım İdil Tarzi'ymiş kendisi. Reyonda beğendiğim 34 beden bir etek acaba bana olur mu diye standdaki bayanla konuşurken -aa bir idil Hanım'a soralım var mı büyük bedeni demesi üzerine farkettim. Bana dönüp uzaktan - aç belini göster bana dedi kendisi. Durur muyum İdil Tarzi aç belini demiş açmaz mıyım?:) Açtım. Olur o sana yüksel bel o etek demesiyle asistanı bayan da bana dönüp - Bakın İdil Hanım da bizzat ilgilendi sizinle dedi.. Saolsun:)) (Etek bana olmadı bu arada:)

O kadar çok resim çekmişim ki seçmeye kıyamadım. O nedenle biri aksesuar ve genel atmosfer diğer tasarım elbiseler olmak üzere iki post hazırladım. Geçen senelerde arayıp da bulamadığım şey Galata Moda'ya dair birsürü resimdi. Gidemeyenlere bir nebze de olsa o kumaş kokusunu taşıyalım.. Buyrunuz resimlerle 2010 Galata Moda..

Kiki Design'ın cici tokaları 5-TL
Yeni şalım Simay Bülbül. Romantik Seri 30-TL
Bahar Korçan ve şemşiyesi
Bahar Korçan'ın melek kanatlarına bittim..

Sunday, May 23, 2010

Ne Giydim Vol.4


Bu haftasonu kalktım yollara düştüm. Sevgili arkadaşım İlker Ankara Sheraton'da çok cici bir düğünle evlendi. Dışarıda gök delinmiş yağmur derya. Biz içeri de kokteyl kadehlerimizi tokuşturduk.

Böyle cici bir düğüne özenmek lazım tabi:) Uykusuz ve yorgundum ama en sonunda 1 yıldır zulamda tuttuğum elbiseyi giyme fırsatım olmasına da çok sevindim. Saçım ve makyajım da içime sindi. Kız milletinin süslenip püslenmesi ne biçim bir adrenalin kaynağıdır! Uykusuzluktan içim geçerken salona girerken panter gibiydim...:)

Bu ay kuzenim düğünü var. Orada da bu elbiseyi giyeceğim. Olay budur! Ne dersiniz? ^_^

Elbise: Mango -Milla Jovovich Collection-
Ayakkabılar: Zara
Küpe: Mango

Friday, May 21, 2010

Fimo Cupcake İsteyen ?


Eveettt 19 Mayıs'da oturup evi yakma pahasına fimo'dan cupcake yaptım. Tabi siz benim düz yolda bile yürüyemeyen bi insan olduğumu bilmiyosunuz. Dolayısıyla şimdi evi yakmak derken şaka falan yaptığımı düşünüyosunuz. Okumaya devam edin. (hehehehehee)

İlk iş gittim Kabalcı'dan tanesi 5.5-TL'ye fimo hamuru aldım. (Meret pahalıymış da dedim) Bilmeyenler için söyliyeyim bu fimo denen şey kolayca kesip şekil verebileceğiniz, farklı tekniklerle desen ve renk çeşidi yaratabileceğiniz, büyüklere masallar tadında bir eğlencelik. Ben özellikle Sevgili Hesionka'nın tarifinden yararlanarak keklerimi yaptım.(Saol Hesi Mucxx:)

Kahverengi olanından başladım. Fındık büyüklüğünde bir parçayı koparıp avucumda yuvarladım. Tepesinden bastırarak cupcake'in kağıt kısmı gibi ufak bir kase şekli verdim. Sonra bir kibrit çöpü ile üzerine sıra sıra bastırarak görünüşüne bir derinlik kattım (Böyle diyince daha havalı geliyo kulağa:)
Küçük bir parça hamuru daha yuvarlayarak cupcake'in ortasına yerleştirdim. Bunun üzerine kremayı saracağız, şişman duracak, içine çökmeyecek.


Ufak bir parça daha alıp elimde uzata uzata spagetti haline getirdim. İsterseniz parçayı kalın yuvarlayabilir veya incecik yapabilirsiniz. İkisi de ayrı güzel oluyor. Ben kremam 2 renk olsun istedim. Bunun için tek yapmanız gereken spagetti işlemini farklı renk bir hamurda tekrarlamak, sonra iki parça hamuru üstüste koyun ve birleştirin, hafifçe bastırarak yuvarlayın ki birbirine iyice yapışsın, sonra iki ucundan tutup farklı yönlere döndürün ki renkler dönsün dönsün dönsüüünn:) Oluşan tek parçayı kırmızı topun üzerine sarın. Son olarak üzerine kırmızı bir kiraz ekleyin. Özelli,kle açık renklerle çalışırken zeminin ve ellerinizin temiz olmasına dikkat edin, toz vs hemen hamura bulaşıyor çünkü.


Şimdi bir takı çivisi alıp yukarıdan aşağı doğru batırabilirsiniz. Artık elinizde fırınlanmaya hazır cupcakeleriniz var. Buraya kadar tamam ama kekleri 200 derece fırında 5 dakika tutmanız lazım ki sertleşsinler. Ben sabah sabah fırını yakmaya üşendim. Ama mikrodalga var!! Gittim bebeleri mikrodalga fırına koydum. İlkini 30 sn'lik birkaç seansa tabi tuttum. Tam oldu derken pırt diye eridi ilki.. Sonra akıllanmadım ikincisini -üstelik takı çivisi üzerindeyken- mikrodalgaya koydum! Alev aldı! Desenli bir mikrodalgamız oldu:)

Neymiş. Sanatçı kapsrisi yapılmayacak, talimatlara harfi herfine uyulacak, eski köye tehlikeli adet getirilmeyecekmiş! Neyse sonunda fırınlamayı da yaptım. Şimdi elimde bu cupcakler var ama onlarla ne yapacağıma henüz karar vermedim. Küpe? Kolye? Anahtarlık?...O_o

-

GG'den Puzzle İphone Kılıfım Geldi

Benim karbeyazıma kılıf beğenememiştim bir türlü. (Niye çünkü çok seçici bi insanım, bazı şeylere ilk görüşte aşık olmam, 12'den falan beni vurması gerekiyor) Sonunda Gitti Gidiyor'dan bu puzzle desenli plastik kılıfı buldum. Siyah, beyaz ve pembe renkli olanlarından birer tane sipariş ettim.

Siyah ve pembe olanı Algan-Store isimli satıcıdan aldım. İlgili ve nazik biri. Hızlıca kargoladı ve tüm sorularıma kibarca yanıt verdi. Üstelik ürün resimde görünenin aynısı. Yumuşacık bi şey ^_^.Piyasada 45-TL'den satıyorlar ki hiç gerek yok. Niye bu kadar övdün derseniz beyaz olanı farklı bir satıcıdan almıştım. Telefona bol geldi. Hediye aldığım için moralim bozuldu tabi. Neyse o işin halen peşindeyim:)

Bakınız aşağıda gelen ürünlerin resmi var.Şeffaf ekran koruyucusu da hediye geldi. Siz de alın hepimiz takım kullanalım :)

Tuesday, May 18, 2010

Ne Giydim Vol.3


Bu elbiseyi haftasonu buradaki yazımda bahsettiğim Bayram Mağazası'ndan aldım. İlk görüşte aşk! Bir de mavi renkli leopar desenlisi vardı. Biraz! kısa olduğunun farkındayım ama içindeki astarını uzatmayı  düşünüyorum. Ana renk lacivert aslında, fotoğrafta net çıkmamış. O kadar sevdim ki daha şimdiden iki kere giydim bile.(Haftasonu babamın oyununun galası vardı. Orada giydim. Bunu da ayrıca anlatırım:)


 
Elbise: Bayram Mağazası-Beşiktaş, 27-TL-
Çanta: Q&Q Ajda
(Kıymetlim olur kendisi. 6 yıl oldu hala taş gibi)
Çorap:
Pazardan
Yüzük: Yeni Sahra Pazarından 5-TL
Ayakkabılar: Kadıköy Sahildeki ayakkabıcıdan
(Çok giydim bu aralar)

1 TL'ye Aldığım Canavarlar




Birşey farkettim. Bloga yazarken hep karşımda benim gibi hatunlar varmış gibi düşünerek yazıyorum. Sanki blog camiası tamamen kızların tekelinde! Ama şimdiye kadar bir erkek yorumuna da rastlamış değilim. Dolayısıyla böyle düşünmek normal.

Neyse ben postuma devam edeyim. Geçtiğimiz cumartesi Beşiktaş Pazarı'na gitmeye niyetliydim ki ara sokakalarda yürürken iphone'um kendi kendini kapattı. Ben tam olarak çaresiz bakakaldım.(Meretin işlemcisi ısınınca yapıyomuş böyle şeyler. 2 düğmesine aynı anda basıp reset atmanız gerekiyormuş açmak için) O kadar üzüldüm ki keyfim kaçtı geri döndüm yoldan. Zaten cadde üzerindeki mağazalara girip çıkıp epey oyalanmıştım.


Herşey 1 TL dükkanlarından birinde bu canavarları buldum. Aslında anahtarlıklar ama ben biblo amaçlı kullanacağım. (Ofiste monitörün yanında harika duracaklar)


Ürkünç bi insan mıyım neyim canım :)


Bir de Kabalcı'dan deneme amaçlı 4 renk fimo aldım. Yandaki gibi cupcake kolye, küpe, bileklik yapacağım.

Saturday, May 15, 2010

Ne Giydim Vol.2


Hi babes... Genellikle işe giderken ya özeniyorum ya da sneakersları çekiyorum. İkisinin arası adeta içimden gelmiyor. Bu özendiğim günlerimden biri. Elbiseyi geçen yaz sonunda Beşiktaş'taki Bayram Mağazasından 20-TL'ye almıştım. Bu mağazada Zara, Mango, Koton, H&M gibi mağazaların ürünlerini, eşelerseniz oldukça orjinal şeyleri bulabiliyorsunuz. Ben üç elbise alarak çıkmıştım. En çok bunu giyiyorum. Arkadan sırtı fermuarlı ve önde iki cebiyle tam benlik. Ben kendisini kısaca Palyaço Elbisem olarak çağırıyorum.

PS: Bilmeyenler için Bayram Mağazası Beşiştaş Kabalcı'nın olduğu sokaktan Pazar'a gider gibi dümdüz gidin. 5 dk. sonra solda göreceksiniz.
                           
 ,

Elbise: Bayram Mağazasından. H&M olduğundan şüpheleniyorum. Etiketini kesmişler.
Çorap: Pazardan. Süper bişey.
Ayakkabı: Bronx. Cadde YKM'den almıştım.

Hesionka'nın Hediyesi Eline Ulaştı. Sıradaki Tokidoki Ne Olsun?


Evettttt. Sonunda sevgili Hesionkacııma Tokidoki Latte broşunu ulaştırdım. Beğenmiş olmasına da çok sevindim. Postunu buradan okuyabilirsiniz. Ayy bi de güzel güzel resmini çekmiş...


Ben bu kızı kendime çok benzetiyorum. Blog yazma fikri de O'nun blogunu okuduktan sonra aklıma yatmıştı.


İkimiz de 30 yaşındayız, anime, manga, superheros, japon, DIY, vintage ve portakal suyu seviyoruz. En önemlisi hafiften çatlağız...


Biliyorum dışarıda bir yerlerde bizden böyle daha çok var. Blog olayını da bu yüzden seviyorum zaten. Burada herşey benim içimin dışa çıkmış hali. Birileri sizinle iletişime geçiyorsa biliyorsunuz ki sizi kendiniz olduğunuz için sevmiş. Sanal alem insanı asosyal yapıyor diyorlar ama ben etiketlerin olmadığı, herşeyin mümkün olduğu, fantastik bir oyun alanı olarak görüyorum burasını :)


Neyse çok duygusala bağlamayayım şimdi. Şu an Bilgi Dolapdere kampüsündeyim. Yüksek Lisans dersimden çıktım. Bu postu sent edip Beşiktaş Pazarı'na kaçıciim. Artık bahtımıza ne çıkarsa bugün..


Bu arada Latte'yi beğenenler epey arttı. Tokidoki collection yapmaya karar verdim. Sizce sırada ki ne olsun cupcakeler ? *-*


Friday, May 14, 2010

SketchBook - 4 -*Birds*


Kesinlikle Sketchbook olayı beni benden almış durumda. (Alay konusu bile oldum yaptığım cicileri arkadaşların gözüne gözüne soktuğum için:) Şu aralar da kuşlara taktım. Varsa yoksa herşeye kuş çiziyorum. Bu resimleri de Alfred Hitchcock'a ithaf ediyorum. Seni unutmadık Alfred ... '_'