This is default featured slide 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

Monday, May 27, 2013

İstanbul'da Pop Art Tesadüfler


Bir Pop Art aşığı olarak süprizlerle dolu bir haftasonu geçirdim. Tipik pazar ziyaretlerimde karşıma çıkan bu bebeklere şekere yapışan sinek gibi çakılı kaldığımı söylesem şaşırmazsınız değil mi? :) 
 
Mesela bu kalem etek Terkos Pasajı'ndan. 25-TL. Sentetik ve beyaz olması haricinde mükemmel :) Aldım mı? Almadım. Uzaktan sevdim. Her an gidip alabilirim. Hala düşünüyorum.
 




Bu bikiniler ise Beşiktaş Pazarı'ndan. 30-TL. Yeşil ve mor rengi de varmış. Önümüzdeki hafta tekrar uğrayacağım.
 
Bakınız bu da Cadde üzerinde bir no name dükkandan. (Marks&Spencer'ın karşısındaydı galiba) 20-TL.Bunların hiçbirini almadım aslında. Taki....

Bu kutuyu Kadıköy'de bir vitrinde (Moda'da Oyun Atölyesi'nin yanındaki dükkan) görene kadar. Kocaaaaman birşey :) 35-TL. Böylece Taksim--> Beşiktaş-->Caddebostan--> Kadıköy ziyaretlerimin sonunda eve bir Pop Art atabildim! :)

 

Monday, May 13, 2013

Eski Koltuk Kaplama (Bir DNA Hikayesi)


Eski mobilyaları değerlendirmek bana aileden gelen bir dürtü o kesin... Hele koltuk kaplama... Bizim ailenin milli mirası galiba. Geçenlerde annemlere gittim (Evde yemek yoksa anneme çat kapı gidip ne var ne yoksa indiriyorum). Arkadaşlarının atmak istediği, kenarı yırtılmış bambu koltuğu karı-koca yüklenip eve getirmişler. Ben berjer aradığım için bambu koltuğa (daha çok sandalye) burun kıvırdım. Annem ise Perşembe pazarından aldığı kumaşla döşemeciye gitmiş. Koltuk kenarlarını kapattırmış, sünger ekletmiş. Yazlık hasır sandalye olmuş sana koltuk. Yuh artık dedim :) Babam dalga geçiyor Sultan 4. Abdulhamit bile bu koltukta oturmuş diye :) 


Bu resimlere bakınca ben koltuk görmüyorum haliyle. DNA haritamda bir ilmek görüyorum :)

Thursday, May 9, 2013

Doom Günü! Kışstt !


7 Mayıs Doğum günümdü. Artık kutlamak ile katlanmak arasında kararsızım. Aynaya bakıyorum. Yüzüm değişmeye mi başladı diyorum. Sanırım hazır değilim artık genç olmamaya. Nedense bu durum bu yaşgünümde biraz moralimi bozdu. Ya da moralimi bozmaya bahane arıyordum. Durgunum şu aralar. Kendime tahtadan! bir yaşgünü pastası yaptım. Neşelendim.

Hem sonra sevgilim bana Amazon Kindle Paperwhite almıııışşş! Çok sevindim. İndirdiğim e-kitapları telefon ekranından okumaya çalışmak yıpratıcı oluyordu:) Üstelik beni bu kadar iyi tanıyan ve zevklerimi, hobilerimi takip eden bir sevgilim olduğu gerçeğide cabası! Sevgililer gününde de Bilgi Ünv'nin Fantstik Sanatlar Semineri'ne kaydettirmişti beni. Dünyanın en fantastik sevgilisine fantastik bir hediye lazım diyerekten. Sürekli onikiden vuruyor arkadaş! :)

Yaşgünü pastam ofis masasından olunca, yaşgünü künefesi ile tatlı açığını kapadım.

Yeni formül: Nescafe, Baileys, bir iki damla vanilya aroması.. Yağmurlu pazar günlerinin harika eşlikçisi. Kendime Not: Eve Baileys al!

Wednesday, May 8, 2013

Gökkuşağı Stili Oje Sürmek-DIY


Mükemmel hizada! parmaklarım ve asi tırnaklarım... Anneme çekmemişim ki şöyle hanım hanım, zarif ellerim olsun. Ara sıra manikürdü, ojeydi diyerek oyalıyorum kendimi. Youtube'da tonlarca oje tutorial videoları var ayrıca. Hepsi de taş gibi eller. Vayyy dedirtiyor ama iş bana gelince öyle durmuyor. Yine de üşenmedim oturup gradient stili oje sürmeyi denedim. Gradient: aşama aşama değişen demek. Yani gökkuşağı misali renk geçişleri olacak.




Burada  ve burada uzun uzun anlatılan adımları uyguladım. Önce parmağa baz rengi sürdüm. (Tercihe göre ten rengi, beyaz vs) Elimde makyaj süngeri olmadığından bir koşu mutfaktan bir bulaşık süngeri kaptım. Ondan bir parça kestim. Üzerine seçtiğim 2 kat ojeyi bolca sürdüm ve pıt pıt tırnağa uyguladım. Taşan kısımları asetonla temizleyip üzerine parlatıcı sürünce sonuç bu oldu. Aslında örnek aldığım işlerden tamamen farklı oldu. Benimkinin görüntüsü daha pütürlü. Herhalde süngerdendir dedim ama makyaj süngeriyle denediğimde de sonuç pek değişmedi. Benim hoşuma gitti yinede. Siz ne dersiniz? :)

Bu da beyaz baz üzerine diğer acemi uygulaması..

Tuesday, May 7, 2013

Beşiktaş Pazarından Neler Alınır ?


Beşiktaş Pazarı'na giderken yol üzerinde ufak tefek mağazalar var. Vitrinine baksanız koşarak kaçarsınız:) Rus işi kaplanlar, taşlar, pullar falan. İçeri girip şöyle bir karıştırırsanız cidden orjinal şeyler bulacaksınız. Mesela bu kot elbise 30-TL. Kemer ise Paris'den bir vintage mağazadan.


İmalatını canım yurdumda yapan dünya markalarının sezon ürünleri internette 190 Euro'ya satılırken siz onu Beşiktaş Pazarından 15-TL'ye alabilirsiniz. Ben bu eteği aldım mesela. Elbiseyi de alacaktım bedeni kalmamış.


Eteğin üzerinde gördüğünüz tişoların hepsi 2,5-TL :)

Hepsini çok severek aldım. Şirkette falan arkadaşlar bir gün beraber gidelim diyor. Beşiktaş'a bir kiii diye h.sonu alışveriş turları başlatıcam bu gidişle. Bana uyar. Hatun kıskançlığı diye birşey vardır ya. Bende yoktur ondan hiç. Arkadaşıma yakışan şeyi gerekirse iki saat arar bulurum. Yakıştıysa da -yuhh çok güzel oldu kaçırma, hemen alıyoruz bunu derim. Benimle alışveriş zevklidir yani. Tabi hemen yorulmamak şartıyla :)

Monday, May 6, 2013

Iron Man 3 ve Yoort Düeti


Sağlıklı yaşam neden hiç eğlenceli değil?! Neden yiyorum yiyorum ama incelmiyorum değil mi? Her canlının kabusu sorular. Şu aralar meyveli yoğurt olayına merak sardım. 30 sene meyveli yoğurda burun kıvırdıktan sonra büyük gelişme. C.tesi Iron Man 3'ü izlemeye Kanyon'a gittik. (Yabancı elçilik gibi elini sallasan bir yabancıya çarpar) İlk kez Yoort'u denedim. Sade veya meyvalı yoğurt üzerine büsküvi, meyve, şekerleme ekleyerek kendinizi tatlı yiyorum diye kandırıyorsunuz. Sonuç: İşe yarıyor!

5-6 saat uykuyla gözler panda gibi olmuş..Önceki akşam ne yaptığımıza göz atalım:

Konumuza dönelim... Evet yoğurdunuza büfeden 3 çeşit ekliyorsunuz. Ben ceviz, negro ve böğürtlen seçtim. Ne diye böğürtlen seçtiysem. Yer yemez suratım buruştu ekşilikten :)


Bir dahaki sefere ananas deneyeceğim. Ama Yoort'u öneriyorum. Ben sevdim. L(Yüzümü ekşittiğime bakmayın. Ekşi meyve denk gelmiş:) ezzetli ve daha da önemlisi sağlıklı.

Filmi ise kesinlikle öneriyorum. Şimdiye kadar izlediğim en iyi Iron Man'di sanırım. Aksiyon sahneleri iyi düşünülmüştü. Robert D. Jr. zaten kendisini oynuyor. 3D gözlüğün bir artısını hatırlamıyorum. Filmi ağzı açık izledim işte. Mis gibi Marvel.

Haftasonu tüm kalsiyum ve demir ihtiyacım karşılanmış oldu böylelikle :)

Thursday, May 2, 2013

Dondurma Topuk Ayakkabılar

Plastik ayakkabılar için dünyanın parasını ayıla bayıla verdiğimiz günümüz dünyası şaşırtmacalarına devam ediyor. Karl Lagerfeld ünlü ayakkabı markası Melissa'nın 2013 kolleksiyonu için tamamen plastikten, dondurma külahı topuklu bu ayakkabıları yapmış. Bir de kısa video çekmişler. Video'da Karl amcamız "-Zaten canım sıkılıyordu yapıverdim gari" modunda tasarım aşamasında bahsediyor. Bana biraz hantal göründüler. Malum ben sivri ve öldürücü topuklulardan hoşlanırım. Bakalım bu yaz bu külahlar patlayacak mı?


Wednesday, May 1, 2013

Utangaç Migros ve Nostaljik Şarapları


Migros'un nostalji rüzgarı şarap şişelerini de bulmuş. Reyonlar arasında salça ararken Villa Doluca'nın bu pop art etiketlerini görünce ağzımdan -Aaaaaa diye bir ses çıkıverdi :) Üstelik iki farklı şişede birbirini tamamlayan dialoglar var! Çok hoş :) Hemen sarıldım telefona. Bir baktım ki güvenlik görevlisi koşarak gelmiş -yasak...çekmeyin, diyor. Tasarım işi bir butik falan olsanız anlarım da, çektiğim şişe resmini ne yapabilirim ki ? Anca bloguma koyar altına da aferin Migros, evimizin utangaç(!) mağazası diye yazarım. Villa Doluca'ya ise öpücüklerimi yollarım. Gönlümü fethettiler :) Ben bunları alır süs diye salona koyarım yahu! (Fiyatı 21.50-TL)