This is default featured slide 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

Sunday, January 30, 2011

Steampunk Kolyeler Geliyor !

Hayalgücünüzün kapılarını açık bırakın bayanlar. Bunlardan kaçabilirsiniz ama saklanamazsınız! Direnmeyin.. Bırakın içeri süzülsünler...


Steampunk Kolye: 15-TL

Alice'in Takıntılı Tavşanından Bahsetmeyi Unuttum !



Alice'in peşinden O'da geldi. Dakiklik konusunda son derece titiz bir beyefendi kendisi. Evdeki yeşillikleri kemirmeyeceğini garanti edemesem de O'nun sayesinde hiçbir yere geç kalmayacağınız kesin !


Tavşan Kolye: 15-TL

Bayanlar...Sizi Alice ile tanıştırmama izin verin..

Taaaa uzaklardan kalkıp geldi. Nerdedeyse 2 kıta aştı. Ben de gönlünü hoş tutmaya çalışıyorum. Auper olarak gidecek bir ev arıyor. Talipleri bana ulaşabilir ^_^


Alice Kolye: 15-TL

Friday, January 28, 2011

Ne Giydim Vol. Bilmem Kaç ( INSTAGRAM Sponsorluğunda)

Ne giydim postu yapmayalı aylar oldu. Ne zaman -Hah bunu çekeyim! dediğim birşey giysem o gün ya ofise atom bombası düşüyor ya da beni resimleyecek sabırda insanlar benden uzakta oluyor.
Dolayısyla elimde olanlardan karma bir post yaptım bu sefer. Hem de INSTAGRAM sponsorluğunda. Bayılıyorum şu vintage resim efektlerine.


Üst: Pazardan 5-TL'ye alınmış Promod güzeli. Üzerine solgun mavi renkli çiçekler var. İnsanın kendisini 18 yy'dan kalma antika bir çay fincanı gibi hissetmesine yol açıyor. Ben bayılıyorum:)
Şort: Adil Işık. 40 yıl da bir güzel birşey yapmışlar.
Jean görünümlü tayt: Pazardan
Botlar: Shoetek
Çanta: Q&Q Ajda


Bere: Eminönü
Hırka: Mango
Mavi kısa elbise:Ginatrikot
Tayt:Pazardan
Çizme:İsimsiz bir yerden 38-TL'ye almıştım.
Kemer: Clairs
Çanta :Q&Q Ajda
Hayalet Çocuk: O tesadüfen resme girmiş. Kombine dahil değil.
Ördek: O'nu hırkayla beraber verdiler :P

Thursday, January 27, 2011

Bir çift ayıyı Batman'a tercih etmenin mantığı !

Az çok yazdıklarımı okuyorsanız biliyorsunuzdur ben kitaplarına aşık bir insanım. Belki bunun sebebi etrafta kimse yokken kendimi yanlız hissetmememi sağlayan hayali bir arkadaşın yerini almalarıdır. İşte bu yüzden millet yanında ağrı kesici taşırken ben kitap depolardım çantalarımda. Bir önceki postta kitaplığı seçtik şimdide geri kalan aksesuarları seçelim mi ? Önden buyrun..:)


 





Batman hiç alınmasın bu entellektüel ayılara bayıldım. Tercihimi onlardan yana kullanıyorum. (Terapistim de zaten lateks kostüm giyen insanlarla görüşmenin çok sağlıklı olmadığını söylüyor o_O)

Tuesday, January 25, 2011

Dallanıp Budaklanan Kitaplar

Bu hayatta en çok sevdiğim şeyler arasında kitaplar ve ağaçları saymışımdır hep. Kitaplar zaman tünelidir. Sizi Jack'in "Diyar"ına götüren sihirli iksirlerdir. [Bkn. Stephen King ve Peter Straub'un harika kitabı "Tılsım"]

Ağaçlar ise bilge, merhametli ve masum canlılardır. Aslında çelişkili bir durum bu. Kitapların ağaçlardan yapıldığı düşünüldüğünde... İş kitaplara ev sahipliği yapan kütüphanelere gelince aşağıdaki resimler barbarlık olarak da görülebilir tabi (Tavuğa yumurta yedirmek gibi O_o)

Bana kalsa hem yumurta, hem tavuk yerim. Yumurta yiyen tavuğu yemekte de bir sakınca görmüyorum. Onu da yerim. Zaten nerden bilicem yediğim tavuğun Hannibal Lector eğilimleri var mı yok mu? Cık cık cık!

Ne diyorduk... İşte kalbimi fethetme sırasına göre kitaplarım için arzuladığım rezidanslar !


Niye bu kadar sevdim diyordum. Tasarımcısı Koreli çıktı. Ondanmış.




Sunday, January 23, 2011

This is How We Do ! Snow'un Board'unun Show'u

Ben yüksek sesle müzik dinleyenlerdeyim. Öyle arabama falan bineceksin, bunun sesi çok yüksek diyeceksin falan... Pek bi mümkünatı yok. Her işi yaparken dinlecek bir müzik vardır ya. Snowboard dendiğinde ritim budur. Söz budur. Yorumsuzdur. Ben böyle kaysam şimdiye kadar kendi kendime aşık olmuş, tek başıma bir öldüren cazibe filmi çekmiştim bile ! Kızlar da kayar tamam mı !


Mesela bu video'nun 2:40 saniyesindeki o tek bir hareketi yapsam ("ollie" denir ona:) bana yeter. Ben huyluyum aslında kesin belime kramp girer, o pozda kara çakılırım ama olsun. Denemek istiyorum...

Ben denerken Mouth Sims'den "How we Do" çalarsa çok tehlikeli olur. Sözlerinin o ukala sivriliğine hastayım. Her an kendimi kaybedebilirim.

don't need a reason to, do the things that I do.
No need to impress you, just wanna undress you.
I really love your shoes, you still kick kangaroos.
And the way you comb your hair like it's 1982.
I don't live to break the rules, I just want to make you drool.
cause baby I come equipped, with every kind of tool.
A midnight interlude, I'll lick your attitude.

Until your face turns blue.
Until your face turns blue.

Sometimes it's slow, Sometimes it's quick.
Sometimes it takes forever,
And forever takes the most of it.

Ah, you know how we do,
you know how we do,
you know how we do,
This is how we do.

Sunday, January 16, 2011

Prova Mankeninden Dekorasyon


Marangoz, Terzi, Mimar, İllüstrasyoncu, Grafiker, Ressam, Şef... Bir kedi olsam ve 9 canım olsa her birine bu mesleklerden birini sığdırıp dolu dolu sınırlarımı görmek isterdim. Dekorasyon fikirleri devam ediyor. Bildiğiniz prova mankenlerini ister kumaş, ister eski dergi veya gazete ile kaplayıp hoş bir ev aksesuarı yapabilirsiniz. Ben yapılacaklar listeme aldım bile. Prova mankenlerini 70-TL'den başlayan fiyatlarla internetten bulmak mümkün. Ben kumaş kaplamayı beceremem derseniz koltukçular iki dakikada pıt pıt zımbalayabilir. 


Yerim yok derseniz duvar stickerı alıp yapıştırıverin gitsin.

Saturday, January 15, 2011

Bu Elmaya bir Cadı Lazımdı ben Semazen Buldum !

Estetik yanımın çok gelişmiş olduğu söylenir. Güzel  olan herşeye kolleksiyoncu bir merakla bakarım. Acaba benim olabilir mi? Acaba nerede güzel durur?... Şu aralar mobilya ve ev dekorasyonuna taktım. En çok istediğim şey şöyle atayım kendimi sokaklara. Bit pazarları, eskiciler gezeyim. Mesela bir berjer bulup tekrar kaplatayım. Eski tabure atılmasın ben onu boyar kullanırım. Pazardan aldığım kumaşlarla ya elbise ya yastık yapayım. Galiba görünen yüzüm hukuk fakültesinden mezun olurken içimde saklanan "diğer ben" de güzel sanatları bitiriyordu!


Bu küçük ama benim için büyük cicileri bugün Yenisahra pazarında buldum. Kocaman kıpkırmızı bir cam elmam var artık. (4-TL) Tek başına herşeye bir karakter katabilecek kadar güzel. Diğer yandaki ise sanırım yarı antika bir mumluk (5-TL) Şu an ikisi de tv'nin üzerinde duruyor. Bakıp bakıp duruyorum.


Tasarım işi mobilylar malum oldukça pahalı. Beğendiğim parçaları marangoza yaptırabilir miyim acaba? Mesela bu kitap raflarını...Benim kitaplar beğenir bunu.


Monday, January 10, 2011

Yorumsuz Son Durum Şöyle...


Bu benim ofisteki mevcut halim ! 



Bu yarınki y.lisans sınavına çalışırkenki halim !



Bu olmak istediğim yer ve vaziyet !



Bu ise olmam gereken vaziyet !

Friday, January 7, 2011

Oyuncaklarım Geldi... Noel Baba gerçekten var ! Adı Ebay


20 gün aldı ama sonunda kavuştuk. Şu an çevreye alışıyorlar. İlk utangaçlıklarını bir üstlerinden atsınlar daha samimi pozlar vereceğiz :)