Şimdi yaz geliyor ya. Aynı telaş... Etraftaki istisnasız her kadının şuram fazla buram fazla demesi. Cıvıl cıvıl vitrinlerde, dalga geçer gibi 0 beden cansız mankenlerin bize kendimizi yetersiz hissettirmesi... Bunları da söylüyorum ama etrafımdaki pek çok insanın dediğine göre gayette zayıfmışım. (Annem ceplerime nazar boncuğu sıkıştırıyo hala:) Ama işte kişiye öyle gelmiyor. İşin aslı öyle değil. Spora gitmem lazım. Tenise kaldığım yerden devam etmem lazım. En önemlisi boğazımı kısmam lazım. Ben boğa burcuyum. Varsa yoksa hayat yemek yemekten ibarettir benim için. Her zaman açım ben :(
Bu benim sabah kahvaltım. Ofiste isli peynirle hazırlanan çavdar ekmeğine sandwich ve annemin uğruna ölünesi elmalı kurabiyeleri. Sabah kahvaltıda yesek bişey olmaz dimi? O_O
Dün akşam geç bi saatte deli gibi elmalı kurabiye yemek isteyen ben kendimi tuttum. Gittim bir havuçla portakal yedim. Sonra en iyisi oje sürüp elimi kolumu bir süre işlevsiz tutayım dedim. Resimdeki gibi birşey ortaya çıktı. Beğendim aslında...
Dün akşam geç bi saatte deli gibi elmalı kurabiye yemek isteyen ben kendimi tuttum. Gittim bir havuçla portakal yedim. Sonra en iyisi oje sürüp elimi kolumu bir süre işlevsiz tutayım dedim. Resimdeki gibi birşey ortaya çıktı. Beğendim aslında...
Gece dışarı çıkarken yapılabilir. (Biliyorum biliyorum ellerim hiç de güzel değil. Napalım :/)
Sonuç: Yatmadan önce mideye indirilen 4 adet kurabiye...
0 comments:
Post a Comment