Uyku mu beni yuttu yoksa ben uykuyu mu yedim? Yoksa biri çayıma uyku mu karıştırdı ? Bir ben bir de yeni doğan bebekler bu kadar uyuyordur herhalde. Yılsonu demek bende eller yukarı demek. Gün 32 saat olsa da işlerin yetişmemesi demek. Starbuckslarda elde kahve kulakta kulaklık word exel göz bozmak demek. Tüm bu stres vaadedicilere rağmen şu aralar deymeyin keyfime. Paris'e geri sayım devam ediyor. Kar yağıyor yani board günleri yakın. Bir sürü okunacak kitap bir köşede pür dikkat beni kesiyor. Yüzler gülüyor. Alçak lisansımı da tamamlamışım (Gereksiz, yer israfı insancıkları kışkışlamak olarak algılayınız). Hal böyle olunca iki sözleşme okuyorum bir saat uyuyorum. Bir prosedür yazıyorum üstüne bir muz yiyorum. Bana bakıp bu kız niye bu kadar keyifli ve tasasız diye soranlarada "Yes Canım" diyorum. "İtise Pencıl ! "
Sunday, December 12, 2010
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 comments:
Post a Comment