Sunday, December 26, 2010

İlk Görüşte Aşk'ı Nasıl Tanımlar İnsan?

Şanslıysa sadece parmağıyla işaret edip -budur! diyebileceği bir şeye rastlayarak...

13 yaşında bir çocuğum daha. Uzun yaz tatillerinde gece geç saatlerde evin içinde dolanıyorum. O zaman böyle milyon tane tv kanalı da yok. 3. sınıf korku filmleri veya multicolor müzikallere rastlarsam kendimi şanslı sayıyorum.  Bir akşam öyle bir şey izledim ki belki de bugün iflah olmaz bir romantik olmamın sebebi budur. Öyle bir masal ki bu, 13 yaşında bir çocuk yıllar sonra bile "ilk görüşte aşk" denen şeyi onunla tanımlıyor.

"The Cave Of Golden Rose" yani Altın Gül Mağarası 1991 İtalyan yapımı bir TV mini dizisi. Fantaghiro adıyla da bilinir. Hikayemiz şöyle başlıyor. Uzun uzun yıllar önce birbirine düşman iki komşu krallık var. Krallardan biri erkek bir varis için yanıp tutuşurken üçüncü çocuğu da kız doğuyor. Kraliçe doğum sırasında öldüğü için Kral ilk anda bu bebeği kabul etmek istemese de sonradan O'na Fantaghiro adını veriyor. Yıllar geçtikçe Fantaghiro uysal ve mantıklı büyük ablası ile dünya güzeli ve saftirik küçük ablasının tersine tam bir erkek gibi yetişiyor. Görkemli derecede güzel, asi, ukala, muzip ve hevesli. (Kızıl dememe gerek yok sanırım:)


Kadınların okuma yazma bile bilmesinin tuhaf karşılandığı bu diyarda Fantaghiro tesadüfen sihirli bir arkadaş ediniyor. Orman'ın beyaz cadısı. Bilge cadı şekilden şekilde girerek kimi zaman ak sakallı bir şövalye, kimi zaman konuşan bir kaz kılığında Fantaghiro'ya arkadaşlık ediyor. Hatta O'na kılıç kullanmayı ve ok atmayı öğretiyor.

Bu esnada düşman krallığın da bir prensi var. Romualdo. Babası öldükten sonra tahta geçen Romualdo iki yakın arkadaşı ile krallığının sınırında ufak bir gezintiye çıkmışken yanlışlıkla düşman ülke topraklarına giriyor.


O esnada aynı ormanda ok atmak için hedef arayan Fantaghiro Beyaz Cadı'nın önerisiyle güneşi hedef alıyor. ("Hiçbirşey imkansız değildir. Denemezsen bilemezsin !")


Havalanan ok Romualdo'nun atını korkutunca genç Kral kendisini öldürmeye çalışan okçunun peşine düşüyor. Fantaghiro ise sisli ormanda sık çalılıkların arasına saklanıyor.Bundan sonrası için bu videoyu izlemeniz lazım. Çünkü ben anlatamam. Cidden başaramam. Tek bildiğim ilk görüşte aşk dendiğinde ilk aklıma gelen şey olduğu.



Romualdo göz göze geldikleri ilk anda Fantaghiro'ya aşık oluyor. O esnada ortaya çıkan Beyaz Cadı ise Fantaghiro'nun bir orman perisi olduğunu ve rahatsız edilmemesi gerektiğini söylüyor.Kafası karışan kral arkadaşlarıyla ormandan ayrılıyor ama gece gündüz Fantaghiro'yu ve gözlerini düşünmekten de kendini alıkoyamıyor.

Bu esnada iki krallık arasındaki savaşı sona erdirmek için bir düello yapılması söz konusu. Kazanan savaşın da galibi olacak. Fantaghiro ne yapıp edip babasını ikna ediyor ve kızkardeşleriyle birlikte erkek kılığına girip- buna saçlarını kısacık kesmek de dahil-Romualdo ile düello yapmak üzere yola çıkıyor.


İlk karşılaştıklarında Romualdo gözlerine inanamıyor. Karşısında düello yapıp öldürmesi gereken bir adam var ama o adam O'na ormanda karşılaştığı peri kızının gözleriyle bakıyor! Üstelik çok narin ve ufak tefek görünüyor. Dili ise bir çıngıraklı yılanınki kadar zehirli ! (Kızımız sağolsun hiçbir lafın altında kalmıyor :)


Rakibinin gerçekte bir kadın olup olmadığını anlamak için Romualdo, Fantaghiro'yu Altın Gül Mağarası'na götürüp içerideki canavarı avlaması için meydan okuyor. Mağaradaki canavar sadece kadınları yemesiyle ünlü bir yaratık. Fantaghiro gözünü kırpmadan mağaraya girince Romualdo ne yapacağını şaşırıyor. Geri getirmek için arkasından gitse de mağaranın girişi çöküyor. Konuşan kaz ve deli dumrul Fantaghiro ne yapıp edip mağaradan sağ sağlim çıkmayı başarınca bu kez de Romualdo'nun aklına yüzme yarışı yapmak geliyor. Yüzmek için soyunmak gerek öyle değil mi?


Üst üste giydiği üç ceketi çıkarıp, başlamadan önce uzun uzun dua eden ve -Bizim oralarda kıyafetlerle yüzülür diyen Fantaghiro baktı olmuyor çareyi kılıcını çekmekte buluyor.


Mücadelenin sonunda Romualdo yeniliyor. Fantaghiro kılıcını rakibinin boğazına dayasa da genç adam -Ne duruyorsun bitir işimi diyerek gülümsüyor.


Fantaghiro kabul etmek istemese de aşık olduğu adamı öldüremiyor. Kılıcını fırlatıp bir vatan haini olarak ülkesine geri dönüyor. Halk O'nu bir şövalye zannettiği için kuleye hapsedilse de kızkardeşi O'na bir iksir veriyor. Bu iksiri içince o kadar derin ve uzun bir uykuya dalacak ki herkes şövalyeyi öldü bilecek. Prenses de sessizce saraya dönebilecek.


Fantaghiro artık yaşamayı bile istemiyorken Romualdo düelloyu kaybettiği için kılıcını Kral'a teslim etmeye geliyor. Kral bu asil hareketi takdir edip savaşın sona ermesi için genç adamın kızlarından biriyle evlenmesini istiyor. O esnada Romualdo'nun arkadaşları da Kralın iki kızına hayran hayran bakmakta. Hayatının sonuna kadar kimseyle evlenmeyeceğini söyleyen Romualdo dilerse yakın dostlarının kralın kızlarıyla evlenebileceğini söylüyor. Kral dilerseniz bir kızım daha var dese de Romualdo reddederek huzurdan ayrılmak istiyor. Büyük ablası o anda kardeşine verdiği iksiri hatırlayarak Romualdo'nun koluna yapışıyor. Çabuk benimle gelin, iksiri içmeden O'nu engellemeliyiz diyerek Romualdo'yu kuleye sürüklüyor.


Olanlardan habersiz Fantaghiro tam iksiri içmek üzereyken Beyaz Cadı ortaya çıkıyor ve bir seçim yapmasını söylüyor. Ya iksiri içecek ya da Romualdo ile karşılaşacak. Artık duygularını kabullenen Fantaghiro, Romualdo ile yüzleşmeye karar veriyor. Tabi Beyaz Cadı'nın birkaç fashionable dokunuşuyla!


Kızımız karanlıklar içinden süzülerek O'na doğru yaklaşırken, Romualdo'nun yüzündeki o şaşkın ve umut etmeye korkan ifade görmeye değer. (Nasıl doğru öpüşülür öğrenmek isteyen erkekler için de önemli bir kaynaktır :P)


Muhtemelen  bu yazıyı okuyan hiçkimse bu diziyi  hatırlamayacaktır. Olsun. Herkesin cebinde taşıdığı hayal baloncukları yok mu? Bu da benimkilerden biri işte. Geldiği yerde daha çok var. Kendi kişisel hayal ve kabuslar arşivimden sevgilerle...

Bu arada diziyi izlemek isterseniz sizi bu odaya alalım.

0 comments:

Post a Comment