Bazen görmek istemem... Etrafımdaki insanların toprağın çağrısıyla yaşayan gerçekler olduğunu, kırılan bir bardağın elimi kesince kanatacağını, çamaşır makinasında çeken en sevdiğim kazağın bir daha eskisi gibi olmayacağını veya hayatın, viraja 150 ile giren Bostancı dolmuş şöförü gibi hınzır bir tombalacı olduğu gerçeğini görmeyi reddederim.
Sanal alemlerde yaşayabildiğim zamanlar en kıymetlisidir. Kitaplarımı, filmlerimi veya müziklerimi atarım omzuma. Konuşulanları duymam ama dudak okurum. Anlarmış gibi yaparım. Kamufle olurum. Mış gibi yaparım.
Başarırım da...
Hep soruyorum kendime, böyle hayalperest olmak mı daha iyi yoksa biraz ağrlık mı almak lazım balona diye. Henüz ben beni kaale alıp bir cevap vermedi :)
Hep sanal ID'min kontörü biterken tekler benim ulaşımım. Sıkışırım olduğum perona. Hayatımı sorgular kendimi yargılarım. Sonra gider bir masal bulurum kendime. İçine yerleşir mutlu olurum...
Masallarınız varsa şanslısınız. Kontörleri boşa harcamayın:)
0 comments:
Post a Comment