Ben elimdeki tüm Paris stoğunu tüketene kadar, hazır hızımı almışken postlara devam ediyorum. Aslında Paris'de görülmesi gereken asıl bit pazarı Porte de Clignancourt. Puces de Vanves'in tam tersi şehrin kuzeyinde. Aynı isimli Metro durağında indikten sonra 5 dk.lık yürüme mesafesinde.(Aynı gün içinde ikisini de gezebilirsiniz. Birinden diğerine ulaşmak Metro ile en fazla 20 dk.nızı alır) Burası Avrupa'nın en büyük bit pazarı. Küçük bir kasaba gibi adeta. Paris'de otellerde pek çok turist broşürüne rastlayacaksınız. Bunlar arasında mutlaka Clignancourt'a dair bir broşür vardır. Adamlar haritasından, hangi tür malzeme nerede bulunura kadar güzel bir broşür hazırlamış. Mutlaka kurcalayın. Haritalar gerçekten hayat kurtarabiliyor!
Bu pazar da haftanın 3 günü, C.tesi, Pazar ve P.tesi günleri açık. Biz Pazar günü biraz erken gittiğimiz için daha çoğu dükkan açılmamıştı. Dolayısıyla pek birşey göremeden müze programımıza devam ettik.
Asıl size göstermek istediğim yer Thomas'ın dükkanı. Tesadüf eseri buldum ve gözlerim yuvalarından uğradı!
Bakınız bu dünya tatlısı, bana indirim üstüne indirim yapan Toma (Böyle okunuyormuş:) Uzun uzun sohbet etme imkanımız oldu. En büyük zevki dünyayı gezmekmiş. Dünkanında da çeşitli ülkelerden alınmış -yok artık bu da ne! güzelliğinde şeyler vardı.
Tabi ki buradan da alışveriş yaptım. Neler aldığımı bir sonraki posta eklerim:) Toma'nın dükkanı için burdan buyrunuz..
0 comments:
Post a Comment