İşte size Paris'den bir sürpriz yumurta. Az kalsın Dali Müzesine girmeden dönecek ve neler kaçırdığımdan haberim bile olmayacaktı. Deli deliyi görünce sopasını saklarmış misali benim de burada gıkım çıkmadı. Huşu içinde gözlerimin alabildiği herşeyi içtim ve sarhoş bir şekilde mekanı terkettim. Çok güzel, çok özel, çok derin... Kısaca çok Dali...
Göbekteki örümceğe dikkat ! Ortaokulda tükenmez kalemle sürekli elime koluma bu örümceklerden çizerdim. Reankarne bir durumum mu var acep:P
Dali'nin bu kadar çok resim yaptığını ve mobilya tasarımıyla uğraştığını da öğrenmiş olduk.
İşte benim en mutlu olduğum an! Oikuu bıraksa bir yarım saat daha otururdum orada. Resim çekmek bahane...
Çatlak olmak o kadar da kötü birşey değil. Ben çok eğleniyorum:)
0 comments:
Post a Comment