Metucon maceramız da sona erdi. Takip edenler benim hep oynamak istediğim FRP'nin peşinden bu haftasonu ODTÜ'ye gittiğimi ve son dakika kostüm telaşımı biliyordur. Ben size sonrasını anlatayım.
Yaratıcı Tasarımlar'ın Pelister'i ile C.tesi günü yollara düştük. Gece geç saatte ODTÜ yurduna yerleştik. Ben zaten tün günümü Eminönü'de sağa sola koşturarak geçirdiğim için ayakta uyuyordum. O saatte üşenmedik peruğun birini taktıp birini çıkardık. Üniversiteden beri yurt-ranza nedir unutan bünye de nostalji yaptı.
Kahvaltıdan sonra hazırlık başladı. Birbirimize her iyi arkadaşın yapacağı türden iyilikler yaptık. O benim tırnaklarıma iksir yeşili rünler çizdi ben onun büyülü kurdelesini bağladım felan ... Rutin kızsal şeyler işte :)
Kıyafetin en önemli kısmı iki katlı bir pelerinden oluşuyor. Perşembe pazarından yıldırım hızıyla aldığım parçası 2-3-TL'lik kumaşlardan acayip güzel bir büyücü cübbesi diken annecim Bayeyem'e zilyon tane öpücük borçluyum. Kadın sanki mezuniyetime cübbe diker gibi ciddiyetle dikiş dikti. Kurukafaları ters dikmişiz, söktü bir daha dikti. Kukuleta dikme fikri de ondan çıktı.
Bayeye: "-Buna kukuleta dikelim biz. Şöyle uzun sivri, içine de kağıt koyalım kabarık dursun"
Ben: "-Yapılır mı ki öyle?"
Bayeye: "-Aa yaparım tabi ne var ki! Kukuletasız büyücü mü olurmuş! (Bu yorum ciddi! :))
Yine perşembe pazarından tanesini 1-TL'den aldığım küpeleri bozarak kolye, yüzük takım yaptım. Bu kadar kısa sürede yapabileceğim en iyi kostümdü bence. İçime sindi.
Ortam da ilginçti. Ben daha kalabalık ve daha özenli bir hazırlık bekliyordum ama elini kolunu sallayıp gelen kişi sayısı fazlaydı maalesef. Daha fazla fotoğraf ve LARP nasıl oynanır? sorusunun cevabı sonraki postlarda.
0 comments:
Post a Comment