23 Nisan'da ufak bir kaçamak yapıp Ayvalık ve Cunda'ya gittim. Besin zehirlenmesini saymazsak fena da değildi hani. Yine de Alaçatı'dan şaşmayın derim. Alışveriş sevenler için alacak şeylerin azlığı beni huzursuz etti mesela! Ben de arkadaşımın tesislerinden zeytin ve zeytinyağı alarak hevesimi körelttim biraz.:P Instagram için doğa fotoları çektim :)
Cunda'nın eski taş evleri mehşur. Çoğu halen kullanılıyor. Kimisine ise böyle kilit vurulmuş (ama ne kilit!) Biz fotoğraf çekerken plastik leğenlerle temizlik yapan ablalar -ben ne derdindeyim sen nerdesin? der gibi bakıyordu.
Ayvalık Artur'da bir koy. Uçtaki teknenin sahibi köpeği ile gelmiş sahilde keyif yapıyordu. Golden deli gibi kuyruk sallayıp adamın etrafında dört dönüyordu. Köpekerli bu yüzden seviyorum işte. Mutlu oldular mı hemen paylaşırlar :)
Artur-Güvercin...
Kene vardır belki burda all beni burdannnn! diyorum ama kime diyorummm!
Kahvaltı :)
Cunda sokakları..
Cunda Balıkçısı'nda sıcak sebzeyi mutlaka deneyin.
Allahtan ben resim çekerken pek kıpraşmadı..
Bu resim çekilirken ise deneklerim bol bol hareket halindeydi :)
0 comments:
Post a Comment