Ergenliğimin en büyük korku figürüyle tanıştırayım sizi. "Pennywise -The Dancing Clown -" Stephen King'in harika kitabı "IT"'in ("O") acımasız canavarı. Derry halkının başına musallat olmuş. Kasabadaki çocuklar gizemli bir şekilde kayboluyor. Nedense kimse olan bitenin farkında değil. 7 çocuk tesadüf eseri birbirini buluyor. Hepsi bir şekilde hayatta bir kaybeden olmuş. Kekeme Bill'in kardeşi Georgy yağmurlu bir günde sokağa çıkmış fakat geri gelmemiş. Ben kiloları yüzünden okuldaki kabadayıların kum torbası gibi, Beverly dayakçı babasıyla yanlız yaşamak zorunda, Richie kızıl saçlı bir sivri dilli, Eddie astımlı cılız bir çocuk, Stanley içine kapanık bir yahudi, Mike ise zenci olduğu için hor görülüyor. Kendilerine Kaybedenler Klübü diyen bu 7 arkadaş bir gün ortak bir sırları olduğunu keşfediyor. Hepsi zaman zaman kendisine Pennywise diyen bir palyaço ile karşılaşmış. Karanlık ve tekinsiz yerlerde karşılaştıkları bu palyaço onları yakalamaya çalışıyormuş.
Hikaye bundan sonra 7 arkadaşın ihtiyaç duydukları gücü birbirlerinde bulup yaratıkla mücadelesini anlatıyor. Pennywise çocukları yiyerek beslenen bir canavar. Kurbanının en çok korktuğu şeye dönüşüp- bazen bir mumya, bazen kutadam- onu avlıyor. Palyaço görünüşü ise çocukların yanına daha rahat yaklaşmak için bir numara. Ben palyaço halinden bile o kadar korkmuştum ki hala sevmem o iş kolundaki insanları..
Okulda tek başına duş almak zorunda kalan Eddie Pennywise tarafından ziyaret edilirken... Ben duş alırken o giderin kapağı fırlar ve bir el oradan çıkarsa sonrasına gerek kalmaz bayılırım zaten!
Ve kült cümle. They all float here ! Burada herkes yüzüyor... Bill'in kardeşi Geogy'nin kağıt gemisi kanalizasyona düşüyor. Pennywise Georgy'i yanına yaklaşması için ikna etmeye çalışıyor.
-Gemi var mı peki?
-Evet..Var tabi
-Peki yüzüyor mu?
-Evet Georgy..Burada herkes yüzüyor...
Benim Stephen King çılgınlığım bu filmle başladı. Harika bir kitaptan 3 saatlik bir TV serisi. Kitapları her zaman tercih ederim fakat It'in yeri ayrı. Pennywise'ı canlandıran Tim Curry harikalar yaratmış. Filmin yeniden çevrileceğini duyunca şaşırmazsınız sanırım. Yönetmen bu kadar uzun bir kitabı nasıl bir filme dönüştürürm ama ruhunu bozmam aşamasında.
Bunca laftan sonra ben bu t-shirt'e aşık oldum desem yadırgamazsınız sanırım.
0 comments:
Post a Comment