Tuesday, November 22, 2011

Sabah Cıvıldaması... Son Durum...


Sabah kalktığımda bol sisli, Wuthering Heights tadında bir manzara ile karşılaştım... Ağaçlar "-Aslında hiçbirşey göründüğü gibi değil, biraz motivasyonla doğru açıdan bakarsan hayat oldukça sihirli bir yer" der gibi sessiz ve bilgeydi. Uykudan uyanır uyanmaz çıplak ayaklarla pencereyi açıp bu resmi çekmemin sebebi de bu oldu zaten.

1 hafta aldı ama iyileştim sayılır. İyileşmemde bu evcil kedilerin de payı büyük. Çok seviyorum kendilerini ...


Her sabah mis gibi bir nescafe ile güne başlayıp kilo verme planları yapıyorum... Pek bir gezesim var. Bir sürü seyahat dergisi aldım geçen gün. Uzun süredir otel olarak kullanılan eski dönem şatolarına bakıyorum. Sisli bir ormanda harika bir şatoda uyanıp resepsiyona sabahın köründe -acaba otelinizde şöyle yaşlı ve saygıdeğer bir hayalet var mı acaba? diye sormak istiyorum...


O da olmazsa, sıcaklarla beraber kitabımı okuyup, nazlı nazlı köpük çay bardağını kemirebileceğim bir deniz kıyısı bulurum.  Gördüğünüz üzere sabahları çok orjinal fikirlerle dolup taşıyor dimağım :)

Akşam evi toplarken çamaşır makinasının üzerindeki el kremini parmağıma sıkıp ağzıma attığımı düşünürsek benim bünye'de bir sızıntı olduğunu düşünmek için makul sebeplerim var. ^_^

Bir de gerçeğinin yerini tutmaz ama bu polar bear benim olsa... Akşamları uykuya geçiş esnasında benimle sohbet etse, masal anlatsa... Bir kız daha ne ister...

0 comments:

Post a Comment