İş için Ankara-İstanbul-İzmit arasında dolaşıp duruyorum. Ama seviyorum koşturmayı. Ne biliyim otelde oda servisine yemek sipariş etmek, küveti doldurup keyif yapmak, gün içinde ajan 007 gibi iz sürmek (çok gizli. Size anlatamam maalesef:), THY lounge'da şarap içmek, sinirden artık herşeye güler hale gelmek, tekerlekli bavulun havalimanı zemininde çıkardığı sesle büyülenmek, 2 günde toplam 5 saat uyumak, iş dışında kafadaki tilki sürüsünün tasmasını çıkarıp onları doğaya salmak :) İşte bunlar rutin hale geldi benim için şu aralar.
Eve dönerken uçağın camında gördüğüm manzarayı ise çok sevdim. Aslında düşünecek olursanız hepimiz uzay denen boşlukta, havada asılı olan bir topun içindeyiz. Belkide bir dev'in evindeki akvaryumdayız. Bizi evcil hayvanı olarak besliyor. Dünya dediğimiz bu gezegen başka biri için egzotik bir ev akvaryumundan ibaret! Amma gülerim öyle birşey olsa :]
Tatilim gelmiş benim ...
0 comments:
Post a Comment